12 Aralık 2010 Pazar

DUALAR, BEDDUALAR…..

İsmail Hakkı SAYIN

“Dua, insanın kendisi ile içinde yaşadığı cemiyetin maddi refah ve manevi saadetine yardım ve merhametini istemek üzere Tanrı’ya yaptığı bir hitap, bir sesleniştir.

Beddua ise, duanın aksi ve zıddı olan lanet, bela, inkisar ve gazap ifade eden manevi sözlerdir. “

Dua ve bedduayı, Prof. Doktor Şükrü ELÇİN, “ Halk Edebiyatına Giriş” isimli kitabında böyle tarif ediyor.

Bir toplulukta dua ve beddualar, genel olarak kalıplaşmış kısa söz ve ifadelerle yapılır. Kuşkusuz dua da, bedduada özeldir. Kalıplaşmış sözlerin dışında, dua ve bedduaları özel ve güzel kılan, bunları söyleyenin edebi kabiliyet ve ferasetidir. Biz, Çardakta sık duyduğumuz bazı kalıplaşmış dua ve beddua örneklerinden bazılarının örnekleme kabilinden vereceğiz.




Kısa dualar;



Yazın ağ gelsin… ( Bekâr kız ve delikanlılara özellikle yaşlı kadınların yaptıkları dualardan)

Ağ başlı gelin ol… ( Bekâr genç kızlar için gelinlik giy anlamında.)

Ağ başlı gelinler al.. ( Gelinlik giymiş güzel gelin al anlamında.)

Bir oğlun bin olsun

Kum diye avuçladığın altın olsun

Ömürlerin uzun olsun

Ömrün uzun, düğünün güzün olsun.

Ocağına buğdaylar dolsun




Kısa beddualar



Margatlarını itirim. ( Margat; merkat, mezar. İtirmek; yitirmek anlamında..)

Garaltıların ırılsın...( Garaltı; karaltı, görüntü yani vücut. Irılsın; herhalde bu da kaybolsun anlamında kullanılıyor.)

Ulu yollara git ( öbür dünyaya git, yani öl..)

Çenelerini çekim, çenelerin çekilsin...

Dedemden/babamdan ötelere git ( dede veya baba ölmüşse, onun yanına git, yani, öl demek.)

Soyhalara gal ( soyha kelimesi hep kullanırlar da kimse ne anlama geldiğini bilmez. Anlamı: ölünün üzerinden çıkarılan giysidir.)

Alıcılar ye.. ( alıcı, can alan dert, yani hastalık kasd edilmiş olsa gerek.)

Can dertleri ye..

Garatavınlar ye.. ( Bu “garatavın” ın da ne anlama geldiğini de bilen yok. Ancak Arapça Taun, yani veba, kara veba hastalığı kastedilmiş olabilir.)

Geri Artlarına kalsın.. (mirasçılarına kalsın anlamında)

Mürtler olsun… ( kişileri hedef almayan, olumsuz bir durum, hastalık vs. karşısında söylenir.) “Mürd” , (ölsün, gebersin) anlamında Farsça bir sözcük olduğuna göre hayırlı bir ifade değil.)

Gözlerine miller dolsun.. ( iki anlamdan söz etmek mümkündür. Birincisi, Selin getirdiği birikinti çamur, Çardak ağzında “mil” olarak adlandırıldığından, seni sel alsın, gözlerine çamur dolsun anlamı çıkarılabildiği gibi, ikinci anlam olarak da, eskiden ceza olarak gözleri kör etmekte kulanılan alete “mil” denildiğinden, “gözün kör olsun” anlamı da çıkarılabilir.

Ocağına gumlar dolsun.. ( Evini sel alsın anlamında)

Yurtların dağılsın.

Yeraar ( işte Çardak ağzı orijinal bir söz. Yere gir, öl anlamında kullanılır.)

Kötevler ye… ( Bu “kötev”in ne anlama geldiğini kimse bilmiyor. Ama sıkça kullanılan beddualardan biridir.)

Yedi imamlara gal …( Buna da hiçbir yorum getiremedik.Ancak batini mezheplerden 7 imamcılara nisbet edildiği akla geliyor.)

Ocağın sönsün.. ( soyun kurusun, soyun kesilsin anlamında..)

(Y)üzünü yuyucu, sırtını soyucu görsün..

Hayalların kesilsin...

Hotum hotum hortla da gabir gabir atla.

Dedem beri de sen ötelere git.

Gayıp örennerine garış..

Ak kapılara git....

Arkan üstü gel....

Kafaların küllere gelsin...

Ulu yolun kör dibine git...

Yeri anan baban nurda da sen tuz göllerinde yat....

Çardak ağzında, dua ve beddualarda kullanılan çoğul eki, ifadeye samimiyet ve içtenlik katmak için kullanılmaktadır.

Hiç yorum yok: